kitap- Menekşeler Atlar Oburlar- Hüsnü ARKAN

 

 

Hüsnü ARKAN yıllarca Ezginin Günlüğü grubunda solitlik yapmış ve şu an gruptan ayrı kendi solo albümünü çıkarmış bir sanatçı aslında.

bu kitap yazarın 2001 de yayınladığı ve aynı zamanda da ikinci kitabı.

Bu kitabı uzun zaman önce almıştım ama kısmet Okuma Şenşliği için okumak oldu:))

 

Biraz kolaya kaçarak arka kapak yazısını paylaşmak istiyorum sizlerle:

 

İzmir yakınlarındaki küçük bir kasabada yaşayan varlıklı bir ailenin tek çocuğudur Hüseyin. Malların ve çiftliğin yönetimini yüklenen amcası, geleneklere uymayıp meyhane işletmeyi seçen babası, menekşe kokulu annesi,çiftlikteki sevgili atları,yengesi, halaları ve komşu kadınlar arasında büyür. Ancak hep mutluluk içinde geçmez kasaba hayatı. Babasını küçük yaşta kaybeder. Okulda ise sorunlu bir öğrencidir,yine de kazanır üniversiteyi. Kişiliğindeki bölünmeler o yıllarda başlar. Ve bir Cumartesi günü bütün yaşam öyküsü değişir; her şey tersine dönmüş, birbirine geçmiş, ortada kendisinin figuran olduğu bir oyun kalmıştır..Yakın tarihin yaşanmış siyasi olaylarına yapılan göndermelerle dokunmuş Menekşeler Atlar Oburlar bir düş kırıklığının, boşa geçen , kaybedilmiş bir hayatın romanı.

 

 

"Hayatımdan bir öykü geçiyor" da çekiliş...

 

çok çok eski arkadaşım Azime'min ilk çekilişi varmış:)) hem de kitap hediye ediyor.
bloguna bi uğaryıp çekilişe kaılın bence...herkese bol şans...
katılmak için burdan...

yeni evimiz .....(2)

 

ikea'yı toplamaya gittim demiştim ya işte aldıklarımdan bazıları.
bu ikili raf çok hoşuma gitti. zaten ben iki tane ayrı ayrı raf yaptıracaktım bunu görünce bayıldım ve aldım.alttaki kancalar da kendinden. bakliyat kavanozları konulacak bu rafa daha.

en üst raftakiler benim tuzluk biberlik kolleksiyonum:)) ama orda pek belli olmuyorlar onlara başka bi yer bulmam lazım.

 

bu da gene ikeadan aldığım çerçeve rafı. ben tepsilerimi koymak için kullandım:)) bunların daha kısa olanlarından alıp üste takıp tuzluk biberlik kolleksiyonumu koyabiliirm belki diuye düşünüyorum:))

kitap- Kappa- Ryunosuke AKUTAGAVA

kitap paylaşımlarına uzunca bi ara vermişim:))
geçmişe dönük paylaşım yapmak pek işime gelmiyor ama bundan sonrakileri paylaşmak istiyorum.

arkadaşımdan aldığım bir kitap Kappa. hem de bizim okuma şenliğindeki kategorilerden 150 sayfadan az katagorisine uyuyor.

Kappa Japon kültüründe,nehirlerde yaşadığına inanılan hayali bir  canlı türü. kapakta ki resime benzer tasvir ediliyor.
kitapta yazar;  bir kaza eseri Kappaların arasına düşen ve orda yaşamaya karar veren bir adamı anlatıyor. kappaların yaşantısı insanlarınkinden çok daha güzel ve rahat olduğu için kahramanımız orda kalmaya karar veriyor ve onların yaşantılarını gözlemliyor.

Kappalar bir çok yönden insanlardan daha üstünler tabi bu üstünlük tartışılır:)
insanlardan farklı olarak kıyafet giymiyorlar ve insanların kıyafet giymesiyle dalga geçiyorlar
ülkede işssizlik yok gibi bir şey çünkü işten çıkarılan kappalar kıyma haline getirilip yeniyor:) böylece sorun da kalmıyor:))
bunun gibi tufaflıkları var işte.
yazar Kappaları anlatırklen bizim dünyamızdaki çarpıklıklarla dalga geçmiş aslında.
77 sayfalık bir çırpıda biten çerez bir kitap:)) masal kitabı gibi aslında. okuyun görün:)

Okuma Şenliği -Yaz 2013

merhabalar... artık buralardayım ve etkinlikleri  takip etmeye başladım.
biliyorsunuz Pınarın ev sahipliği yaptığı yazar ayları etkinliğimiz vardı zaten. Pınarcım şimdi bizi yeni bir etkinlikle daha tanıştırdı.

Okuma Şenliği Yaz 2013


etkinliğin ayrıntılarını Pınarın sayfasından bulabilirsiniz ama ben gene de kuralları kopyalayıp yapıştırıyım buraya.
Kurallar:

• Etkinlik bugün başlıyor ve 9 Ekim 2013'e kadar devam edecek. (9 Temmuz'dan önce başladığınız veya 9 Ekim'den sonra bitirebildiğiniz kitaplar kapsam dışı).
• Etkinliğe 9 Temmuz - 9 Ekim arası canınızın istediği herhangi bir vakit katılabilirsiniz.
• Okuduğunuz her kitap en az 200 sayfa olmak zorunda.
• 
• Okuduğunuz her bir kitabı aşağıdaki kategorilerden sadece birine saydırabiliyorsunuz. Etkinlik devam ederken kategoriler arası okuduğunuz kitapların yerlerini değiştirebilirsiniz.
• Yapılabilecek en yüksek skor her bir kategori için birer tane olmak üzere toplam 12 kitap okuyarak 200 puan almak. (Katılım durumuna göre en yüksek puanı yapan(lar)a bir sürprizim olacak sanki. Sürpriz var diye atıp tutanları yakalarsam sürpriz dışı bırakırım, ona göre!)
• Katılmak için blogunuzun olması veya okunan kitapların yorumlanması zorunlu değil. Katılmak isteyenler herhangi bir sosyal medya aracı üzerinden veya doğrudan bana e-posta atarak katılım durumlarını ve mümkünse hangi kitapları okumayı planladıklarını duyurabilirler.
• Her ayın en 9'unda bir yayın yaparak sıralamaları buradan duyuracağım. O yayınımın altına yorum bırakarak hangi kitapları okuyarak kaç puana ulaştığınızı bildirebilirsiniz.

Kategoriler:

• 5 puan: Yukarıdaki kuralların hepsini boşverip canının istediği herhangi bir kitabı okuyanlara.
• 5 puan: Genel kural en az 200 sayfalık kitap okumak olsa da 150 sayfadan kısa bir kitap okuyanlara.
• 10 puan: Okuduğu kitabın adında bir renk olanlara.
• 10 puan: Bir serinin ilk kitabı dışındaki bir kitabını okuyanlara.
• 15 puan: Kendisi dışında herkesin o kitabı okuduğunu düşünüp sonunda o kitabı kendisi de okuyanlara.
• 15 puan: Yasaklanmış bir kitap okuyanlara.
• 20 puan: Esas mesleği yazarlık olmayan bir kişinin yazdığı bir kitabı okuyanlara.
• 20 puan: Türü kurgu olmayan bir kitap okuyanlara.
• 20 puan: Hiç görmediği bir ülkede olayların geçtiği bir kitap okuyanlara.
• 25 puan: 400 sayfadan uzun bir kitap okuyanlara.
• 25 puan: Romanın yazarı veya karakterlerinden birinin adı veya soyadı kendisininkiyle aynı olan bir kitap okuyanlara.
• 30 puan: Kendi doğum yılında doğan veya ölen bir yazar tarafından yazılmış bir kitap okuyanlara.

gelelim benim listeme:

1-Lukata- Bekir Sıtkı Sezer

2-Kappa-Ryunosuke Akutagava

3-Çember Serisi- Siyah- Ted Dekker

4-Çember Serisi- Kırmızı- Ted Dekker

5- Düğümlere Üfleyen Kadınlar- Ece Temelkuran

6-Cesur Yeni Dünya- Aldous Huxley

7-Menekşeler Atlar Oburlar- Hüsnü Arkan( Hüsnü Arkan Ezginin Günlüğünü'nün solisti)

8-Edebiyat Mutluluktur- Zülfü Livaneli

9-Serap-Necib Mahfuz

10-Spinoza Problemi- Irvın D. Yalom

11-Işık Bahçeleri-Amin Maalof

12-Asal Sayıların Yalnızlığı- Paolo Giordano( Pınar sağolsun yetişti imdadıma. benimle aynı yılda doğan bir yazar söyledi bana:))

dönüşüm...

buralardayım yine. blog yazmaya bu kadar ara verebileceğimi hiç düşünmezdim ama çok uzun zaman oldu gerçekten. ben çok özledim yazmayı, sizlerin yazılarınızı okumayı...
önce gezi olayları yüüznden yazmayı bıraktım. o günlerde içimden hiç bir şey gelmiyordu bir çoğunuz gibi. orda insanlar mücadele ederken ne yazıcaktım ki hem. ne okuduğumu mu, ne yaptığımı mı elim kolum bağlı nasıl oturduğumu mu?...
neyse o tramvayı atlattım biraz ama hala geleceğimiz hakkında çok umutsuzum... girmicem bu konulara, duygusallaşıp gereksiz agresifleşebiliyorum sonra:))

bu arada 1 aydır yeni evimize taşınmış bulunmaktayız. 3 yıl bekledikten sonra mutlu son:))

hani klasik bi sahne vardır ya " yaşlı dede eliyle binaları gösterir ve " buralar hep tarlaydı eskiden" der". aynı öyle oldu bizim ev işi de. biz o evi almaya karar verdiğimizde etrafı hep tarlaydı. ve şimdi o tarlalara koca koca siteler kuruldu, bitti, insanlar yerleşti ama bizim hala eksiklerimiz var .
eksik gedik taşındık işte napalım:) hala yerleşebilmiş değilim ama  taşınma işi bitti ya buna da şükür.

yeni evimize taşınınca bir kaç yıldır bitmiş olup ama ben şehirdeki evimize taşınmadan yazlık eve yerleşmem diye inat ettiğim için yerleşemediğimiz yazlık evimize de yerleştik. daha doğrusu yerleşmeye çalıştık...yazlık ev mevzusu bambaşka bi olay zaten. ben hep bi karavanım olsun  diye hayal ederdim, bir yere bağlanıp kalmak hiç bana göre değil ama bu tam da yazlık sayılmaz. sakaryanın deniz kıyısı olan bi ilçesinde, eşimin memleketi aynı zamanda. bakalım yazlık moduna girebilecekmiyim:))

internetimiz yok hala, daha da kötüsü telefon için başvurduk ve bizim oturduğumuz yerde kutu yokmuş ve ne zaman olurmuş belli değilmiş:))
mahrumiyet bölgesindeyiz sanki( biraz öyle sanki ama evim güzel evim)

aynı anda iki ev taşımak, yerleştirmek o kadar zormuş ki..hala da bitmedi eksikler.

bi de normal bi insanın evinde bu kadar ıvır zıvır olmaz herhalde. bir evden iki evlik eşya çıktı resmen:))taşınmamı zorlaştıran etkenleri sıralamak istiyorum:
1- çok fazla kitap
2- çok fazla örgü ipi,hobi malzemesi vs.
3- çok fazla incik bonuk
4- çok fazla çocuk:))  ( öyle ama gerçekten. iki çocuk onların eşyaları, oyuncakları, bi de yerleşme işini engelllemeleri çok büyük zorluk)

bu arada  mayıs ayında çocuklarla 5 günlük bir tatil yaptık. ilk defa çocuklarla tatile gittik.anlatmaya değer ama üstünden çok zaman geçti yazamıcam. şu kadarını söyliyim korktuğum kadar zor olmadı. tabi tatilimiz çocuk havuzunun başında geçti ama olsun:))

bi de yeni bir okula tayinim çıktı.ben tayin istemeyi düşünüyordum zaten ama okulum ilkokul olduğu için ben norm fazlası oldum ve mecburen tayin istedim. bakalım nasıl olacak...

kitap okumaya ve örmeye ara vermedim. daha önce paylaştığım yuvarlak paspası bitirdim mesela. fırsat bulursam paylaşırım inşallah.kitapları da geçmişe dönük paylaşırmıyım bilmem ama bundan sonra okuduklarımı paylaşmak istiyorum.


bu arada istanbuldayım şuan o yüzden yazabiliyorum bu yazıyı. söylemesi ayıp ikea'yı kaldırmaya geldim:))
şimdilik bu kadar...sevgiler.....