19 Şubat 2013 Salı

siz de yapar mıydınız??



Meydan larousse ansiklopedisini step tahtası olarak kullanırdım

oturur 1 saat uğraşır çekirdeklerin kabuklarını ayıklar sonra hepsini bir kerede yerdim. ayy hatırladım da midem bulanırdı sonra da:))

Pril şişesinden su tabancası yapardım.

Kasetlerin içini açıp oynamaya bayılırdım.

okulda çay kutusundan saat, süngerden kedi yapardık.

ediz hun ve edisonu aynı kişi sanırdım da bi türlü anlam veremezdim bu adam elektriği ne zaman buldu nasıl hala bu kadar genç:))

nilüferin adını nil soyadını üfer sanırdım( aklıma almıyodu tabi bi insanın sadece adını kullanma olayını, illa bi soyadı olacak:))

bi de cüneyt arkını cüney tarkın sanıdırm nedense:))

peçete, kokulu kağıt pul, küçülmüş kalem, kartpostal, boncuk......ve daha onlarca şeyin  kolleksiyonunu yapardım.

susam sokağında iki canavar bi adamı aralarına alıp " arada kaldım arada kaldım" diye şarkı söylerdi ve ben arada kalmaktan çok korkardım:))

bi de şu şu şarkısına bayılırdım kurbağa kermitin" kasvetli karanlık bir gece, şaşırdım yolumu karanlıkta, bana söylermisiniz nasıl gidilir, nasıl gidilir susam sokağınaaaa"


nolur yalnız olmadığımı söyleyin:)))

15 yorum:

  1. Ehe :) geçmişe gitti :) zaman makinası yazmışsın :) arada kaldııım ben aradaaa!!

    YanıtlaSil
  2. Bir an kendimi gördüm itiraf ediyorum hepsini yaptım :)

    YanıtlaSil
  3. Çekirdek olayında yalnız değilsiniz ve de deterjan kutusu tabancasında.Susam sokağından pek bi haberim zira tevellüt tutmuyo.Pokemon dönemindendim ben onları gerçekten var olan üstün hayvanlar görüyordum.Söylemekten utansamda ash aşıktım :) :) ahh çocukluk işte :)

    YanıtlaSil
  4. Arada kaldım, tam arada...
    başıma gelen en acıklı durum buuuuuuuuu
    :))))))))))

    YanıtlaSil
  5. edison durumu bende de olmuştu:)

    YanıtlaSil
  6. yok yok yalnız değilsin ben çok şeyi hatırlamıyorum ama vardı benim böyle güzel hallerim :)
    bak şimdi yazarken aklıma geldi, annemin maksi eteklerini elbise gibi üzerime geçirir (strablez olarak) elimede bi fırça alır bağıra bağıra şarkı söylerim...

    ablalarım köle ısauradan bahsederler beni erken yatırdıkları için merak ederdim nasıl dizi diye, bi gece uyumuş numarası yapıp ablamın kucağında izlemişliğim vardı ilk o zaman görmüştüm köle ısaurayı :)

    YanıtlaSil
  7. Ben o döneme yetişemedim ya:D
    Peçete ve davetiye koleksiyonu yapardım ben de:)

    YanıtlaSil
  8. canımm kesinlikle yanlız değilsin :))ay ne güldüm ne güzel şeyler yazmışsın eskilere döndürdün beni :))
    bende senin gibi kokulu kağıt peçete poşet (üzerinde çizgi karakterlerin olduğu o beyaz poşetlerden )birde emzikler vardı onların kolleksiyonunu yapıyordum..poşetleride halıların altına saklıyordum buruşmasınlar diye :))evlenene kadar sakladım onları çocukluğumdan hatıra diye :))
    bende çekirdekleri öyle yerdim ne zevk verirdi hepsini birden yemek ..:))
    sev dünyayı açılır her kapı işte susam sokağıı:))
    öpücükler canım benim..

    YanıtlaSil
  9. Hımmmmmmm...

    Bence hiiiiiç yalnız değilmişsin o zamanlar sevgili Moriçe!

    Ben, benimkileri anlatsam nerelere yol olur bir bilsen şaşarsın! :)

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  10. Edison olayı aynenn bende de vardı, her zaman kafam karışmıştır.çok guldurdun beni, harika bi yazı, komplekssiz..bloğunu açtım atami gördüm, bayıldım sana.ilk fırsatta ben de fotoğrafını koyacağım bloguma, aklıma gelmemişti teşekkür ederim bunun için de..sevgilerr..

    YanıtlaSil
  11. yalnız değilsiniz.bizim çocukluğumuz saf ve temizi hepimiz benzer şeyleri sanırdık.o zamanlar çokk mutluyduk.şimdi saflığımızı kaybettik.paranoyak olduk resmen... sevgiler.EBRU

    YanıtlaSil
  12. yalnız olmadığı bilmek güzel:))))

    YanıtlaSil
  13. Aldın göturdun beni şimdi yine çocukluğuma...cok benzer yaşamışız

    YanıtlaSil
  14. aaaa o yıllara gittim şimdi,tabi ki yalnız değilsiniz..gözlerim buğulandı, çok duygulandım, iyi ki hatırlatınız yeniden..

    YanıtlaSil